• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
EMNİYET HABER
Takvim
Linkler
Site Haritası
OPERASYONLAR
EMNİYET HABER

























































































Polisin Güçlü Sesi



BİZİM POLİSLERİMİZ

 Tüm dünyada olduğu gibi Polis, Jandarma ve Sağlık personellerimiz ile birlikte ön saflarda mücadele vermiştir. ‘Kaderimiz odur ki, ülkece sıkıntılı bir süreçten geçmekteyiz. Bu süreçte bizler sıcacık evlerimizde otururken bize huzurlu, güvenli bir ortam ve gelecek sağlamak için canla başla çalışan gecesini gündüzüne katan Sağlık çalışanlarına, Emniyet ve jandarma teşkilatına minnet borçluyuz.

Bu süreçte Polislerin iş yükü daha da ağırlaştı. 12-24 ya da 12-36 olan mesai saatleri 12-12 ye çekilmiştir. İnsanlar evlerinde virüs belasından korunmaya çalışırken, onlar ise sürekli tehlike içindedirler. Polisimiz [Covid 19] testi pozitif çıktığı için hastaneden kaçanlar, karantina yurtlarından kaçmaya çalışanlar, yasaklara uymayanlar ve buna benzer eylemlerde bulunanların hepsiyle temas etmek zorunda kalıyorlar. Bu süreçte izin kullanamayan, kısıtlı şartlarda çalışan polislerimizin durumu içler acısıdır. Terörü, Hırsızı, mafyası, katili, sapığı bütün hayırsızıyla polis ilgilensin, derdi olan polise koşsun. Polis olmanın karşılığında canlarını versinler ancak doğru bir özlük hakları da olmasın. Asılsız ve isnatsız yalancı bir ihbarcının iki kelimesi ile yargının karşısındadır, Bizim polislerimiz. Polisin Teşkilat içindeki kısır çekişmeleri, zıtlıkları, yanlış anlaşılmaları ve güvensizlik ortamını bir kenara iterek, Kul hakkının korunduğu, ahlaki değerlerin saygı gördüğü, insanca çalışma şartlarının benimsendiği ve adaletin işlediği bir dünyaya ihtiyacı var. Böylesine yoğun sevgi, ve hoşgörü ile yoğrulmuş bir ortamda yeşerecek olan, Sosyal hayatta kurulacak olan iyi niyetli, katılımcı, özgür ve tutarlı ilişkiler, zihinlerde oluşmuş olan çelişkili, yanıltıcı, yıpratıcı ve bezdirici düşüncelere daha fazla yaşama fırsatı vermeyecektir. Özlük haklarının çok uzun yıllar iyileştirilmeden kaderiyle baş başa bırakılması, polisi umutsuzluğun ve çaresizliğin pençesine doğru acımasızca sürüklemiştir. Adaletin gölgesinde hakları yenerek mağdur edilen polisin zihninde kopan fırtınaların oluşturacağı hasarı düşünmek gerekir. Polisin anayasal haklarının verilmeyişi nedeniyle yaşanacak olan çekişmeler ve sorunlara rağmen, gün gelecek polis bütün bu sorunlarını özveriyle aşacak ve hak ettiği çalışma şartlarına ve özlük haklarına mutlaka kavuşacaktır.

Polis vazgeçilemezdir ama Dünya konjonktürüne uyum çerçevesinde, bilimsel verilerin öğretisi ve yönlendirmesi ile görev misyonunda, çağdaşlığın evrensel boyutlarına ulaşmayı başarmıştır.

Polis 176 yıllık zaman tünelinin derinliklerinde, tarihi karakteristik özelliklerindeki üstün beceri ve yüksek performans gücünü çok iyi kavramıştır. İçinde bulunduğu zamanı da bilinçli bir seviyede algılamış ve üstün nitelikli görev anlayışına bağlı olarak sürdürdüğü başarılı çalışmalarda ona uluslararası bir kimlik kazandırmıştır.  İnsan ve toplum odaklı demokratik unsurların uygarlığın ortak değerleri olduğunun bilincinde olan polis, yılmadan, bıkmadan ve hiçbir koşulda ödün vermeden ve umutsuzluğa kapılmadan, Düşünce ve ifade özgürlüğünün, hür basının, bağımsız yargının, örgütlenme özgürlüğünün ve adalet kavramının esas alındığı, hukukun üstünlüğünün kabul edildiği yaygın bir demokrasi kültürünün korunabilmesi için polisimizin varlığı kaçınılmaz bir gerçektir.  Eksiksiz ve kusursuz işleyecek hukuk devletinin ilkelerinin varlığı ve onların korunması için polis vazgeçilemez bir güçtür. Toplumsal huzurun ve güvenin sağlanmasında önemli görevler üstlenen polis, demokrasinin de kesintisiz teminatıdır. Son yıllarda insan haklarının korunması ve yaygınlaştırılması konusunda önemli sınavlardan başarıyla geçen polisimizin 176 yıldır iç politika ekseninden uzak tutularak, yasaların ön gördüğü bir zeminde günün koşullarına uygun ve insan haklarına saygılı gerek toplum içinde ve gerekse teşkilat içinde huzuru ve mutluluğu bulamadığı için, psikolojisi yıkılmış ve yorgun düşmüştür. Aşırı zihinsel yorgunluk sonrası gelişen bilinç kaybı yorgunluğu, mesleki baskılar ve aşırı duygusal çöküntüler onu intihara kadar sürüklemiştir. Türk polisi, birçok Avrupa ülkesi polisinden farklı olarak, özlük haklarının iyileştirilmemiş olmasına rağmen en zor şartlar altında olsa bile asli görevlerinin dışında devletin angarya işlerini herhangi bir ücret almadan yapabilecek bir kurum gibi çalışır. Devletin ihtiyaç duyduğu ve özellikle yapılmasını istediği bütün idari ve sosyal görevleri statükocu anlayışın insanı bezdirici ve ezici değerleriyle yerine getirir

Siyasi iktidarların yürüttüğü politikaların egemenliği ve hiç bitmek tükenmek bilmeyen dayatmaları altında insan hakları evrensel beyannamesine, anayasaya ve uluslararası sözleşmelere aykırı çalıştırılan Emniyet Teşkilatının vefalı polislerinin mahkum oldukları yalnızlığın, çaresizliğin ve unutulmuşluğun olumsuz etkilerinden arındırılarak özerk benliğine kavuşturulmaları, polisin kendi dünyasına haklı ve onurlu bir yansıması olacaktır. Polis, siyasi iktidarların her şeye hükmedebilme ve her şeyi kontrol altına alabilme beklentilerinden bunalmıştır. Bu bunaltı altında aşırı yorulan, zihni karışan ve yaşadığı bu kadar çok yoğunluktaki kaygılar nedeniyle de ruhsal travmalara maruz bırakılmıştır Polisin kısır çekişmelerden, haksız yargılamalardan ve yanlış anlaşılmalardan kurtularak mesleki ve özel yaşamında yıllardır özlemini çektiği huzur, mutluluk, anlayış, hoşgörü ve sevgiyi gönüllerince doyasıya yaşayabilmeyi istemeleri en doğal haklarıdır. Polisin görev anlayışındaki Sadakati, vefası ve özverili çalışmaları ile insani, vicdani ve ahlaki değerleri en üst seviyelere çekmeyi başarmıştır. Türk polisi yaşadığı bütün olumsuzluklara ve sorunlara, uğradığı onca haksızlıklara rağmen çektiği bütün acıları, ve üzüntüleri yüreğine gömerek şerefi, haysiyeti ve onuruyla başı dimdik görevini sürdürmeye devam etmektedir. Herkes haddini bilecek Sarhoşu, esrarkeşi, psikopatı ve her türlü serserisi ağıza alınmayacak küfürler ederek polise saldırıp, darp eder ve hatta ölümüne bile neden olabilecek eylemlerde bulunurken, kendini bilmez milletvekilleri, siyasi partilerin ileri gelenleri ve bürokratları utanıp sıkılmadan, ahlaki ilkelerin dışına taşarak polise ağır hakaretlerde bulunurlar ve kimileri işi daha da çirkinleştirerek tokat atmaya kadar götürürler. İstedikleri şeyler olmadığında veya aksadığında ise polisi görev yerini değiştirmekle ve sürgün etmeyle ile tehdit ederler. Onlar ise sadece korunmakla ve seyretmekle yetinirler. Teröristler haince pusu kurup, kalleşçe üzerlerine kurşun yağdırırlar. Trafik ve asayiş ile ilgili kontrollerde yasa tanımayan alkollü sürücüler üzerlerine araçlarını sürerler. Kariyer, servet ve şöhret sahibi olmuş, ama insanlıktan hiç nasibini alamamış kimi haddini bilmezler, polisi ilgilendiren herhangi bir konuda beklentilerine aykırı durum ile karşılaştıklarında hiç zaman geçirmeden hakarete, aşağılamaya ve baskıya başlarlar. Bunca hakaret, baskı ve ağır çalışma koşulları yetmiyormuş gibi bir de haddini bilmez amirleri tarafından darp edilerek kötü muameleye maruz kalırlar. Gelen vurur, giden vurur. Herkes polisi işine geldiği gibi kullanamadı mı başlar lekelemeye, çamur atmaya. Durun bakalım çok değerli sayın baylar! Polis, sizlerin dilediği zaman sövüp-sayacağı, hakaret edeceği şamar oğlanı değildir ve bundan sonrada kesinlikle olmayacaktır. Unvanı, makamı, kariyeri, serveti, gücü, niteliği, cinsi, rengi ve konumu ne olursa olsun herkes haddini bilmeli ve polisimize görevinde kişiliğine saygılı davranmalıdır. Çünkü polis adalete açılan ilk kapıdır ve böylesine çirkin saldırıları hiçbir şekilde hak etmemektedir. Kendinizi onların yerine koyduğunuzda bunu çok daha iyi anlayacağınızdan emin olabilirsiniz. Toplum olarak insan haklarına her ortamda saygı bekliyorsak, polisin de insan olduğunu hatırlamalı ve onların da hakları olduğunu unutmamalıyız. Çünkü, her hak kendine saygı duyulan hakkı yaratır. Polisin kısır çekişmelerden, anlamsız zıtlıklardan, onur kırıcı yorumlamalardan, haksız yargılamalardan ve yanlış anlaşılmalardan kurtularak mesleki ve özel yaşamında yıllardır özlemini çektiği huzur, mutluluk, anlayış, hoşgörü ve sevgiyi gönüllerince doyasıya yaşayabilmeyi istemeleri onların en doğal haklarıdır. Görevini yapar, ceza yazar, “insafsız” derler. Hadi bu kez affettim der, “kıyakçı” derler. Küfür yer, şiddete maruz kalır, müdahale eder, kendini savunur, “gaddar, katil” derler, Yorulmuştur, iki dakika dinlenir, “kaytarıkçı” olur. Bir polisin sahip olması gereken özellikler;  Soğukkanlı ve Sabırlı, Güler Yüzlü ve Etkili Konuşan Disiplinli ve Kararlı, Tarafsız, Dürüst ve Misafirperver, Nazik, Kibar ve İyi Niyetli, Detaya Özen Gösteren, Şüpheci ve Araştırmacı. Lütfen unutmayalım Polisimiz vatanına, Milletine ve Bayrağına tarif edilmez bir aşkla bağlıdır. Bizim rahatımız için, huzurumuz için, bu devletin bekası için çekinmeden Şehit olan kahramanların adıdır “POLİS”

Hayrettin GEZER [EMNİYET HABER]
[Emekli Polis Memuru]


Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi39
Bugün Toplam482
Toplam Ziyaret467222
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Hava Durumu
Saat
EMNİYET HABER