POLİS EMEKLİSİ POLİS MAAŞINI SORGULUYOR

Türk Polisi, Avrupalı ve ABD’ li meslektaşlarının kazandıklarının yanında “çerez” parası gibi kalan maaşını soranlara söylemekten utanıyor. Aktif çalışan polisler, öğrenim durumu ve kıdemine göre: 550 avro ile 650 avro arasında aldığı maaşla, yoksulluk sınırında hayat mücadelesi verirken gerek maddi şartlar gerekse sosyal haklar konusunda AB ülkelerindeki meslektaşlarının çok gerisinde olan Türk Polisinden batılı standartlarında hizmet vermesi bekleniyor.

Türk Polisinin maaşı, Avrupalı meslektaşları ile mukayese edildiğinde, “devede kulak” kalıyor.

ABD’ li polis 6 bin dolar, Alman polisi 3 bin avro, İngiliz polisi ise 3 bin sterlin kazanıyor. Avrupalı polis 8 saatten fazla çalışırsa, mesai ücreti de alıyor. Ülkemizde ise mesleğe yeni başlayan üniversite mezunu bir polis memuru ise, avro bazında ayda yaklaşık 700 avro kazanıyor. Günlük çalışma süresi ise, en az 12 saat. Fazla mesai ücretini ise, ayda maktu bir ücret olarak alıyor. Hiçbir ek geliri de yok. Maaşının büyük bir kısmını da kira olarak ödedikten sonra geriye kalan para ile de kıt kanaat geçinmeye çalışıyor.

POLİS EMEKLİLERİNİN DURUMU DAHA DA KÖTÜ

Aylık maaşları ise öğrenim durumuna ve hizmet yılına göre 300 ile 400 avro arasında değişiyor. Avrupalı meslektaşları gibi ülke ülke gezerek, tatil yapmıyorlar. Sosyal yaşamdan uzak yaşıyorlar. Ne yaz tatili ne sinema ya da tiyatro biliyorlar. Memleketlerine dahi gidemiyorlar. Bayramlar da torunlarına bayram harçlığı bile veremez hale geldiler. Zor şartlarda görev yapmalarına, can güvenlikleri risk altında olmasına karşın hak ettikleri maaşı alamadıklarını ileri süren halen görevli polis meslektaşlarım, özlük ve sosyal haklarına ilişkin yakınmalarını bana şöyle dile getirdiler: "15 Mart 2016'dan geçerli olmak üzere, sadece yüksek okul ve üniversite mezunlarının 2200 olan ek göstergesi 3000'e yükseltildi. Polis maaşların da ise sadece 47 lira gibi komik bir artış sağlandı. Emekli olmaya korkuyoruz. Emekli olunca maaşımızın yarıya yakını kesiliyor. O yüzden, yaş haddine kadar çalışmak istiyoruz.

Oysa; polislere 3600 ek gösterge verilirse, emekli polis memurlarının maaşında 550 lira ile 1055 lira aralığında, emekli ikramiyelerinde ise 27 bin 500 lira ile 48 bin 300 lira aralığında bir artış olacak. Ortaokul ve lise mezunu çalışan ve emekli polislerin ek gösterge puanlarında ise, hiçbir artış olmadı. Onlar ise 650 ile 1500 aralığındaki ek göstergeden ve öğrenim durumlarından dolayı mağdur edildi. Polislere ek gösterge artışı sağlanırsa, işte o zaman yaş haddine kadar çalışmak zorunda kalmayacağız. Hemen emekli olacağız, yeni istihdam imkânı yaratacağız. Polis olmak isteyen gençlerimiz, bizlerin boşalttığı kadrolarda istihdam edilecek. Hem böylece işsiz sayısı da azalacak.      Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan'dan yaşanan eşitsizliğin ve adaletsizliğin giderilmesi için tüm polislerin öğrenim durumlarına bakılmaksızın, " Eşit işe, eşit ücret " ilkesi uyarınca, aynı Bakanlık çatısı altında aynı görevi yapan Jandarma personeline 1995 yılından beri verilen 3600 ek gösterge puanının polislere de verileceği müjdesini vermesini sabırla ve umutla bekliyoruz."

Bende Polis teşkilatına 30 yılı aşkın hizmet ederek emekli olan bir emniyet mensubu olarak, meslektaşlarımın bu haklı taleplerine aynen katılıyorum. 

Öyle Hırsız Gibi Bakma Bana

Ben, seninle 28 yıl çalışmışım. Hani yeni geldiğinde "Abi bu tutanağı nasıl yazayım” derdin. Ben de "Gel kardeşim otur şu masaya, ben söyleyeyim sen yaz, zamanla beni geçersin” derdim. Hani, olaya gittiğimizde senin tez canlı davranmana izin vermez, sükûnetle olaya nasıl müdahale edeceğini bizzat müdahale ederek göstermeye çalışırdım. Sende izlerdin. Hani, emekli bir büyüğümüz birime geldiğinde, sana seslenirdim, “misafirimiz var çayımız var mı” var abi derdin. “Sana zahmet, 2 bize 1'de kendine 3 çay kap gel” derdim. Sen de tabi abi derdin. Hani, Uygulama yaptığımız sırada, abi araçtakinin biri polis emeklisi ne yapayım derdin. “Sen beni izle der, emekli meslektaşımıza yanaşır, abi nasılsın, nereden böyle diye laf açar, kısa bir gönül alma, abi güle güle kendine iyi bak bize duacı ol der, gönderirdim” Hani tez canlılığından, her gittiğimiz, yaralamalı veya çok kişili olaylarda suçluyu yakalamada hemen beylik tabancana davranırdın. Sana sakin olmayı silahını ne zaman kullanacağını anlatırdım, “doğru söylüyorsun abi” derdin.

Hani, Komiserdin başka birime atandın, eski birimine arkadaşlarınla ziyarette geldiğinde, “arkadaşlar ben çoğu şeyi bu abiden öğrendim, Allah razı olsun der, bende Allah sizden de razı olsun” derdim. 28 yıl ben, senle neler paylaştım neler. Buraya yazmakla satırlar yetmez. Sonunda emekli sıram geldi emekli oldum. Emeklilik sırası bir gün sana da gelecek. Allah nasip eder İnşallah. Gelelim bir iftira uğruna intihar eden merhum Polis kardeşimizin olayına. İftira atarak bir meslektaşının ölmesine ve ailesinin de perişan olmasına sebep olmuştur, bu güzide mesleği hem kendi içinde hem jandarma nezdinde ve ülkemiz genelinde çok ama çok kötü bir şekilde rencide ve mahcup etmiştir. FETÖ artığı şerefsiz vatan hainlerinden olma ihtimali de yüksektir. En ince ayrıntısına kadar her türlü araştırılması gerekir. O gururlu kardeşimize üzülüyorum rabbim rahmetiyle mağfiret eylesin inşallah. İdarecilerin çok hassas olması gereken durumda ihlallerin sonucu vahim sonuçlar oluyor. Hırsızlık şüphesi olsa bile, böyle bir durum yok, beceriksiz ve basiretsiz hak edilmeyen üniforma giymiş insanlardan bahsediyoruz. Dileğimiz olumsuzlukların bir daha yaşanmaması... Mesleki hiçbir eğitim almamış, okuduğu üniversite dalında hiçbir başarı sağlayamamış bir şekilde sınavı kazanıp lop diye amir koltuğuna oturursan sonuç bu. Her meslek grubunda, her kademedeki yöneticinin bilmesi gereken bir şey var ki o da idaresindeki personelinin kendisi gibi bir ailesinin olduğu ve bu aile bütünlüğünün parçalanamaz olduğudur. Onun hayattan kopması ile bir ailenin yok olacağı hayatın gerçeğidir.

Bir gözlük için, salt şüphe üzerine 21 yıllık meslektaşının evini arattırmak nedir Allah aşkına. İyi ki okulda biraz da olsa hukuk dersi aldınız. Amirlik, idarecilik mahiyetinde çalışan kamu veya özel sektörde görevlilerini kollamak ve gözetmektir. Önemli olan insanları topluma kazandırmak ve hatalarından vazgeçirmektir. Komiser yardımcısı rütbesini size verenler, size verilen eğitimde meslektaşlarınıza zulüm, baskımı uygulayın dediler. Mezun olur olmaz hemen ilk işin bu oldu. Bu mudur senin yöneticiliğin, idareciliğin. Çay ocağında bulunan gözlüğünü rahat rahat takabilirsin artık. Ancak bu vahim olay inşallah vicdanından hiç silinmez. Ama sende vicdan varsa tabi ki. Çok acı ama teşkilatı ne hallere getirdiler. Tüm sorumlulara ibretlik dersleri verilmeli. Derhal açığa alınmalılar. Vatandaşımızın can ve mal güvenliğinin en önemli teminatı olan Emniyet Teşkilatımız, bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin temel kurumlarından biridir. 174 yıllık köklü bir geçmişe ve geleneğe sahip Emniyet Teşkilatımız, emniyet ve asayişin sağlanması, kamu düzeninin temini, insan hak ve özgürlüklerinin korunması ile ilgili görev ve sorumluluklarını, toplumun desteğini de almak suretiyle çağdaş bir anlayışla yerine getirmektedir. Bu anlayış doğrultusunda, tüm emniyet mensuplarının üstlendikleri bu kutsal görevi, ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve milletimizin geleceği için en başarılı ve en verimli bir şekilde yerine getirmeye devam edeceklerine olan inancım tamdır. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Polis asker kadar disiplinli, hukukçu kadar hukuk adamı, bir anne kadar şefkatli olmalıdır. Herkesin polisi kendi vicdanıdır, fakat polis vicdanı olmayanların karşısındadır.” dediği gibi Polis Teşkilatımız ülkemizin bölünmez bütünlüğüne sonsuza dek sahip çıkacaktır. Bütün çalışan meslektaşlarım ayağınıza taş değse, inanın emekli meslektaşlarınız o acıyı hissediyordur. Sizler de emekli polise öyle bakmayın... Sizin henüz yapamadığınızı yapmış ve emekli olmuş olarak bakın. Hoşgörü ile bakın. Karşılaştığınızda iki tatlı söz ve dolambaçlı değil dürüst olun. Onların gönlü zaten sizinledir. Zor değil sadece bir empati yapın. Emekli meslektaşlarınızı çok iyi anlarsınız. YÜCE RABBİM YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN İNŞALLAH.