• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
EMNİYET HABER
Takvim
Linkler
Site Haritası
OPERASYONLAR
EMNİYET HABER

























































































Hatay’da Basın mensupları ile Emniyet güçlerini karşı karşıya getiren kim?

Tam kapanma sürecinden 2 gün evvel sebebi ve kaynağı bilinmeyen bir nedenden dolayı [HGC) Hatay Gazeteciler Cemiyet Başkanı Abdullah TEMİZYÜREK bir açıklama yaptı ve Sahte Basın Mensuplarından bahsetti. Özellikle tam kapanmada her önüne gelen ve ben Gazeteciyim diyen sokağa çıkamayacak dedi ve olanlar oldu. Şimdi öncelikle üzerine basa basa ifade ettiği şu SAHTECİLİK teriminden kısaca bahsedelim tabi kanun maddesi olarak..

Dikkatlice okuyunuz;

Resmi Belgede Sahtecilik suçu 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204. maddesinde düzenlenmiştir.

a) Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi cezalandırılır.

b) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi cezalandırılır.

Bu tanımlardan anlaşılacağı üzere (a) bendinde sivil bir şahıs tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçu, (b) bendinde ise bir kamu görevlisi tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçu tanımlanmıştır. Bu sebeple her iki durumu ayırarak

a) Sivil Kişi Tarafından İşlenen Resmi Belgede Sahtecilik Suçu

Bu suçun tanımını halihazırda yukarıda belirttik. Bu suç kanuni tanımından da anlaşılacağı üzere seçimlik hareketle işlenen bir suçtur. Bu seçimlik hareketlere tek tek göz atmak gerekirse:

Resmi Belgeyi Sahte Olarak Düzenlemek

Seçimlik hareketlerden ilkini oluşturan resmi belgenin sahte olarak düzenlenmesi, resmi belgenin esasında mevcut olmadığı durumda, o belgeyi mevcutmuş gibi oluşturmak üretmek olarak tanımlanabilir. Bu husus “taklit” olarak da tanımlanabilir. Ancak bu suç yalnızca taklit şeklinde işlenmez. Nitekim daha önceden var olmayan bir belgenin, onu düzenlemeye yetkili olmayan bir kimse tarafından oluşturulması halinde de sahte olarak düzenleme söz konusudur.

Resmi bir belgenin kısmen olarak düzenlenmesinin bu suçu oluşturup oluşturmayacağı hususu önemlidir. Kısmen resmi belge düzenlenmesinden ise anlamamız gereken şey, daha önceden usulüne uygun olarak hazırlanan bir geçerli resmi belgeye fail tarafından sahte hükümler veya bölümler eklenmesidir. Eğer bu şekilde resmi bir belge kısmen düzenlenmiş ise yine resmi belgede sahtecilik suçu işlenmiştir.

Diğer bir husus resmi belgenin tam olarak hazırlanmaması durumunda ne olacağı tartışmasıdır. Örneğin bir resmi belge kaşe ile tam bir resmi belge haline gelecekse ve hazırlanan sahte belgede bu kaşe bulunmuyorsa bu bir resmi belgede sahtecilik değildir. Şartlar oluşmuş ise ancak özel belgede sahtecilikten söz edilebilir.

Uygulamada fazlaca karşılaşılan bir husus da yeni doğan çocuğun, çeşitli sebeplerle gerçek annenin değil de babanın evli olduğu kadının çocuğu gibi kaydedilmesi hususudur. Burada Yargıtay’ın kimi kararlarında resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırmayı, kimi kararlarında ise çocuğun soy bağını değiştirme suçundan cezalandırmayı seçtiğini görüyoruz.

Gerçek Resmi Belgeyi Başkalarını Aldatacak Şekilde Değiştirmek

Bu suçtaki ikinci seçimlik hareketi, gerçek resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek oluşturmaktadır. Burada değiştirmekten anlamamız gereken ise, belgenin usulüne uygun olarak düzenlenip son şeklini aldıktan sonra belgede yapılan her türlü değişikliktir.

Bu suçun oluşması için, değiştirmenin belgenin metni üzerinde yapılması gerekir. Belgeye sonradan yapılan eklemeler bu suçu oluşturmaz.

Bu suçun oluşması için gerçek bir resmi belgenin değiştirilmesi yeterlidir. Ayrıca bu belgenin kullanılması gerekmez

Sahte Resmi Belgeyi Kullanmak

Bu suçla alakalı olarak üçüncü seçimlik hareket ise sahte belgeyi kullanmaktır. Burada kullanmaktan anlamamız gereken şey, sahte belgenin hukuki ilişkide veya hukuki işlemin tesisinde dikkate alınmasıdır.

Fail, sahte belgenin hazırlanması ya da resmi belgenin değiştirilmesi konusunda herhangi bir fiilde bulunmayıp sadece bu sahte belgeyi kullanırsa da yine belgede sahtecilik suçunu işlemiş olacaktır.

Burada bir sahte pasaportun hazırlanmasını ve kullanılmasını örnek verebiliriz. Örneğin A, B adına sahte bir pasaport hazırladı ve B bu pasaportu hiç kullanmadı. Şu halde A için bu suç oluşmuştur. Eğer B bu pasaportu kullanırsa

b) Kamu Görevlisi Tarafından İşlenen Resmi Belgede Sahtecilik Suçu

Bu suçun tanımını halihazırda yukarıda belirttik. Bu suç kanuni tanımından da anlaşılacağı üzere bu suç da tıpkı sivil kişi tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçu gibi seçimlik hareketle işlenen bir suçtur. Bu seçimlik hareketlere tek tek göz atmak gerekirse:

Resmi Belgeyi Sahte Olarak Düzenlemek

Tıpkı sivil kişiler tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçu gibi, kamu görevlileri de bu suçu işlerken resmi belgenin tamamını ya da bir kısmını sahte olarak düzenlerse bu suç oluşmuş kabul edilir.

Kamu görevlisi görevi gereği düzenlemesi gereken bir belgeyi sahte olarak düzenlerse bu suç meydana gelir. Fakat kamu görevlisi kendi isim ve imzası olmadan düzenlerse bu sefer suçun kanuni tanımı değişecek ve sivil kişiler tarafından düzenlenen resmi belgede sahtecilikten soruşturma yapılacaktır. Nitekim suçun kanuni tanımında açıkça “Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu…” demek sureti ile kamu görevlisinin bu suçu nasıl işleyeceği belirtilmiştir.

Burada dikkat edilmesi gereken bir husus da, birden fazla kamu görevlisi tarafından imzalanması gereken bir resmi belgenin bir kamu görevlisi tarafından imzalanması ve bu kamu görevlisinin diğer kamu görevlilerinin yerine de imza atması durumunda kamu görevlisi tarafından resmi belgede sahtecilik suçu işlenmiş olacaktır.

Resmi Belgeyi Değiştirmek

Bir kamu görevlisi resmi bir belgeyi düzenleyip bitirdikten sonra o belgede herhangi bir düzenleme işlemi yapamaz. Eğer yaparsa bu suç oluşmuş olur. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise, eğer bir resmi belge hazırlandıktan sonra resmi belgede isim, tarih vb. gibi şeyler yanlışlıkla yazılmışsa bu yanlışlıklar düzeltme sureti ile giderilebilir ve resmi belgede sahtecilik suçu oluşmaz. Ancak belgeyi düzenlemeye görevli memur bu yanlışlıkları düzelttikten sonra paraf ve mühür kullanmayı unutmamalıdır.

Resmi belgede değişikliği, belgeyi hazırlayan kamu görevlisi değil de başka bir kimse yaparsa bu durumda TCK 204’ün 1. Fıkrasına göre işlem yapılması gerekir.

Gerçeğe Aykırı Belge Düzenlemek

Gerçeğe aykırı belge düzenlemek, TCK’ya bakıldığında yalnızca kamu görevlisi tarafından işlenebilen bir resmi belgede sahtecilik suçudur. Bu yönüyle sivil kişiler tarafından işlenen resmi belgede sahtecilik suçundan farklılık göstermektedir.

Eğer bir kamu görevlisi, huzurunda gerçekleşen bir olayı veya açıklanan bir irade beyanını veya muayene ve gözlem sonucu edindiği kanaati, gerçeğinden farklı bir şekilde belgelendirirse gerçeğe aykırı bir belge düzenlemiş olur. Aynı şekilde bir kamu görevlisi, huzurunda gerçekleşmemiş bir olayı sanki huzurunda gerçekleşmiş gibi belgelendirirse bu halde de gerçeğe aykırı belge düzenlemek sureti ile resmi belgede sahtecilik suçu işlenmiş olacaktır.

Resmi Belgeyi Kullanmak

Son olarak TCK 204’ün 2. Fıkrasındaki seçimlik hareket resmi belgeyi kullanmaktır. Bu durumda resmi belgeyi kullanma fiilini, resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen kişinin yapması durumunda yine tek suçtan dolayı ceza verilecektir.

Eğer kamu görevlisi resmi bir belgeyi sahte olarak düzenlemiş, ardından da bu belgeyi kullanmış ise bu kişi hakkında tek bir ceza verilecektir. Nitekim seçimlik hareketli suçlarda failin bu seçimlik hareketlerden birden fazlasını gerçekleştirmesi durumunda bu faile tek ceza verilmektedir.

Bu noktada belirtmekte fayda vardır ki, sahte olarak düzenlenen aynı resmi belgenin birden fazla kullanılması durumunda seçimlik hareket olan kullanmanın birden fazla gerçekleştirilmiş olmasına rağmen, suçun konusu aynı olduğu için resmi belgede sahteciliğin bir defa işlenmiş olduğunun kabulü gerekir.

2- Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Cezası

Sivil Kişiler Tarafından İşlenen Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Cezası

Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (TCK 204/1)

Kamu Görevlisi Tarafından İşlenen Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Cezası

Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (TCK 204/2)

Sanırım Sahtecilik teriminin ne manaya geldiğini artık anlamışsınızdır. Birilerine “Sahte” kelimesini kullanırken artık kırk defa düşünürsünüz. Şimdi gelelim asıl konumuza. Genel olarak bahsedelim. Bulundukları yerlerde Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatta bulunularak ALINDI BELGESİ ile faaliyetlerine başlayan basın yayın organları mesleki konumlarına göre Haber ve Reklam faaliyetlerine başlarlar. Diğer yeni açılan işyerleri gibi Basın Yayın Organları da Vergi açılışlarını yapar ve Vergi Mükellefi olurlar. Kendi branşlarına uygun Dernek, Vakıf veya Cemiyet gibi kuruluşlara üye olarak çalışmalarının kolaylaşması amacında faaliyette bulunabilirler. Velev ki YEREL BASIN NEREDEYSE RAHMETLİ OLMAK ÜZEREDİR VE CAN ÇEKİŞMEKTEDİR. Türkiye Gazeteciler Federasyon Başkanı Sayın Yılmaz KARACA’da Türkiye’de Yerel Basının bitmek üzere olduğunu, Yerel Basının artık nefes alamadığını ve Yerel Basına destek verilmesi gerektiğini defalarca vurgulamıştır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı yakın zamanda kendisinde kaydı olan ve almayı hak eden tüm Gazetecilere TURKUAZ BASIN kimliklerini dağıttı. Ancak Türkiye genelinde hangi sebepten ortaya atıldığı ve henüz bu karalamayı kimin veya kimlerin servis ettiğini bilemediğimiz karanlık güçler olayı farklı bir şekilde gösterdiler.

“Kardeşim Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığından alınmış TURKUAZ Basın Kartı değilse SAHTEDİR, taşıyan da sahtekardır”

dediler önlerine çıkan herkese. Türkiye’de TURKUAZ Basın kartını henüz alamamış, müracaatta bulunmuş ama onaylanmamış yüzbinlerce Gazeteci var haberiniz var mı? Mesleği sadece Haber yapmak olan, Basın yasalarına ve kanunlarına (5187) harfiyen uyan, bulundukları yerlerde herkes tarafından sevilen, sayılan gerçek Gazetecileri yok etmenin derdinde olan birilerine sesleniyorum. Gerçek Basın Sahteciliğin ve sahtekarlık peşinde olanların ancak haberini yapar. Basın Kurumu yanlış yaparsa hesabını Devletimizin yetkili organları sorar, eğer Basın kurumuna ait gönüllü veya asıl kadrolu (BASIN SSK’lı) muhabirlerinin mesleki bir yanlışı olursa onun hesabı da o yanlışı yapana yine kendi kurumu tarafından sorulur. Şöyle bir örnek verelim suç unsuru oluşturacak fiiliyatta bulunan bir devlet görevlisi, misalen Polis Memuru. Hakkında işlem yapıldığında Emniyet Genel Müdürlüğü’mü suçlanıyor yoksa suçu işleyen Polis mi? İşte bu farkı hala anlamak istemeyen, kendi bildiği yanlışlarını sanki doğruymuş gibi servis etmeye çalışan, işi gücü bütün gayesi karalamak, hakaret etmek, insanları özellikle Gazetecileri aşağılamak olan, kendince yetkili ve etkili kimlik sahibi muhteremlere tavsiyem siz siz olun kanunlardan ve yasalardan ayrılmayın ve bu ülkede hala ADALETİN var olduğunu ve sizin gibi kanun tanımayanlara da en kısa zamanda tecelli edeceğini sakın unutmayın. Kalın sağlıcakla.





EMNİYET HABER GAZETESİ - GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Ercüment ÖZDİKER (GAZETECİ/YAZAR)

[ARŞİV HABER]

 


Yorumlar - Yorum Yaz
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi29
Bugün Toplam339
Toplam Ziyaret467079
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Hava Durumu
Saat
EMNİYET HABER